Master tezimin konusu, İnsülini az salgılatan ve kan şekerini fazla yükseltmeyen besinleri bulabilmek için şöyleydi;
Karbonhidrattan zengin çeşitli besinlerin [Glikoz (şeker), patates, ekmek (beyaz), pirinç, mısır ekmeği, kurubaklagil, (mercimek)] Tip II Diabetes Mellitus’lu (şeker hastaları) hastalarda kan şekeri ve insülin düzeylerine etkisinin araştırılması.
Yaptığım çalışmada 10 kişi Tip II Diabetes Mellituslu (şeker hastalığı olan) 7 kişide hastalığı olmayan normal kişiler ise karşılaştırılmıştır.
Bütün deneklere, hem şeker hastası olanlar ile hemde olmayanlara yukarıda söz ettiğim besinler yani şeker (Glikoz) patates, prinç, beyaz ekmek, mısır ekmeği ve kurubaklagil, (mercimek) yedirilmiş ve yedikten 1,2,3,4 saat sonra kan şekerlerine ve insülin değerlerine bakılmıştır.
En çok insülin salgılatan besin hem hasta grubunda ve hemde normal insan grubunda şeker ve patatestir.
En çok şeker ve patates sırasıyla mısır ekmeği, pirinç, ekmek ve kurubaklagil (mercimek) dir.
En az insülin değerini mercimek ve ekmek vermiştir. Ekmek beyaz seçilmesine rağmen az insülin salgılatmıştır. Karbonhidrat miktarı çok olan ekmek yeterli miktarda yenirse hem tok tutar ve hemde fazla insülin salgılatmadığı için zayıflamayı engellemez.
Sonuçlar diğer örnek tezlerle eşleşmektedir. Bu araştırmalardan yola çıkarak şeker hastalığı (diabetik) ve kan şekeri düzensiz yani insülin hormonu düzensiz salgılanan insanlar için çok güzel menüler oluşturulabilir.
Bu araştırmada kepekli ekmek yoktur. Fakat kepekli ekmek en az insülin hormonu salgılatan besindir. Posa miktarı çok olduğu için, posa; kepekli ekmeğin içindeki şekerin (karbonitratın) bağırsaklardan kana emilmesini engeller ve kan şekerini hızlıca yükseltmez, dolayısı ile fazla insülin hormonu salgılatmaz. O nedenle tok tutar, zayıflayanların en önemli yardımcısıdır. Fakat uzun süre kepekli ürünler yemek, kansızlık yaratır. Sık sık kan demir oranına baktırmak gerekir. Eksiklik var ise tedavi gerektirir.
Bu araştırmada meyveyede yer verilmemiştir. Ancak meyveler basit şeker denilen glikoz ve früktoz (meyve şekeri) içerdiğinden daha çabuk kan şekerini yükseltirler. Gerçi früktoz (meyve şekeri), glikoz kadar kan şekerini hızlı yükseltmez. Fakat diğer karbonhidratlı besinlere nazaran daha çabuk kan şekerini yükseltirler. O nedenle meyveler hem şeker hastalığı (Diabetik) diyetlerinde ve hemde zayıflama diyetlerinde ara öğün olarak aç iken kullanılmamalıdır. Yemeklerden sonra kullanılmalıdır. Çünkü meyvelerdeki şekerler (Glikoz ve Fruktoz) diğer besinler ile beraber kullanılırsa emilimleri daha yavaş olur. Çünkü diğer besinler emilimlerini yavaşlatırlar. Günde 1 veya 2 porsiyon (150-300 gr) yeterlidir. Zaten yetişkin bir insanın günlük C vitamin ihtiyacı 30 mgr dır. orta boy portakalda 50 mgr C vitamini vardır. Görülüyor ki fazla meyve yemeye gerek yoktur. Çiğ sebzede de yüksek oranda C vitamini vardır. Diyetlerde bol salata yiyerek bu ihtiyaç zaten karşılanabilir. Örn; maydanoz, domates, marul, biber yüksek oranda C vitamini içerirler.
Kurubaklagiller kan şekerini en yavaş yükselten ve en az insülin salgılatan besinlerdir. Fakat yüksek oranda karbonhidrat içerirler. Karbonhidratı kısıtlı şeker hastalığı ve zayıflama diyetlerinde ekmek yerine kullanılabilirler. Örn; 25 gr beyaz ekmek yerine 4 çorba kaşığı kurubaklagil kullanırsa da ekmeğin karbonhidratı ile eş değerde karbonhidrat almış oluruz. Hem ekmek yemek hem de kurubaklagil yemek zayıflamayı durdurabilir. Diabetiklerdede kan şekerini yükseltebilir. Böyle aksilikler olmaması için karbonhidrattan zengin bir besini diğer bir karbonhidratlı besinle yer değiştirerek kullanmak daha uygundur. Örn; patates yediğimiz zaman ekmeği yada pirinç yediğimiz zaman patatesi menüden çıkarmak gerekir.
Sebzeler hem az kalorili ve hemde yüksek oranda vitamin ve mineral içerdiğinden zayıflama ve diabetik diyetlerin vazgeçilmez besinleridir. Patates dışında bütün sebzeleri bol miktarda kullanabiliriz.
Şu konuya açıklık getirmek istiyorum. Havuç genellikle zayıflama ve diabetik diyetlerde kullanılmaz. Çok şeker içeriyorlar diye. Fakat havuç B grubu dediğimiz biraz daha çok karbonhidrat içeren sebze grubundandır. Fakat ne meyve kadar çok şeker içerir nede patates kadar çok karbonhidrat (komplex) içerir. Üstelik içerisinde bulunan pektin erimiş posa dolayısı ile çok değerlidir. Kaloriside oldukça düşüktür. O nedenle böyle diyetlerin vazgeçilmez bir besini olmalıdır.
Komplex karbonhidrat birçok glikoz (şeker) molekülünün birleşerek oluşturduğu şekerleri kast ediyorum. Örn; Nişasta bir glikoz polimeridir. Şöyledir;
AMİLOZ AMİLOPEKTİN
gibi Nişasta yendikten sonra midede ve bağırsakta sindirim enzimleri tarafından glikoz arasındaki bağlar parçalanır ve açığa çıkan glikozlar emilir. O nedenle sindirilmek ve emilmek için zamana ihtiyaç vardır. Bazı komplex karbonhidratlar daha çabuk parçalanıp emilebilirler.Örn; patatesdeki kompleks karbonhidrat olan nişasta gibi ki, bu nişastada amilopektin oranı yüksektir. Bazıları ise daha çok parçalanıp emilirker, örn kurubaklagillerdeki nişasta göbi ki bu nisşastada amiloz onranı yüksektir, Bunlar farklıdırlar. Ne kadar zor parçalanıp, ne kadar zor emilirler ise o kadar kan şekerini yükseltirler ve okadar az insülin hormonu salgılatırlar.
Zayıflama diyetlerinde karbonhidratlı besin seçerken bunlara dikkat etmek gerekir.