Fakat kan şekerindeki anormallikler daha çok beslenme uzmanını ilgilendirir. Bazı kan şekeri anormallikleri ilaç bile kullanmadan sadece beslenme programları düzenleyerek kontrol altına alınabilir.
Kan şekerindeki anormallikleri Hipoglisemi (düşük kan şekeri, Hiper glisemi (yüksek kan şekeri)dir. İnsülin hormonunun fazla, yeterli fakat düzensiz veya az salgılanmasının neden olduğu bu hastalıklara göre diyet hazırlamada en önemli ilke insülin hormonunun düzenli ve yeterli salgılanmasını besinlerle sağlamaktır.
İnsülin hormonunu en fazla salgılatan besin ise şekerdir.
O halde ilk olarak şeker beslenme programından çıkarılmalıdır. Sadece şeker değil şeker içeren tüm besinler
Beslenme bilimi insülin hormonu az salgılatan besinleri bulmuştur. Bu besinler ile hazırlanan beslenme programları insülin hormonunun salgılanmasını terbiye eder.
Beslenme programlarında şeker yenmesi istenmez. Çünkü şeker yemek insülin hormonu deşarjına neden olur ki buda Hipo glisemiye (kan şekeri düşüklüğüne) sebep olur. Bu durum istenmez. Çünkü kişinin tekrar şeker yemesine neden olur. Yüksek insülin hormonu salgılanmasıda yağ depolanmayı uyararak zayıflamayı durdurur.
Aşırı diyet yapmakta Hipo glisemiyi yaratır. Buda yine şeker almaya neden olur ki yine diyete tahammülsüzlük yaratır. Kişi şeker almak zorunda kalır. Buda zayıflamaya veda etmekdir.
Hedef Hipo glisemi yaratmayan yeterli ve dengeli beslenmeyi amaçlayan ve kilo verme bitene kadar tahammül edebilecek kişiye özel bir diyet planlamaktadır. Kişiye özel demek kişinin kan yağlarına, proteinlerine ve kan şekerine göre diyet hazırlamaktır. Kişinin boyuna ve kilosuna göre enerji hesaplamak gerekir.
O halde yeterince karbonhidrat yeterince protein ve yağ vitamin ve mineral bulunan ve insülin salgılanmasını düzenleyen az ve sık beslenmeyi amaçlayan bir program olmalıdır. Kişilerin beslenme alışkanlıkları ve hastalıklarıda göz önüne alınmalıdır. Yapılamayan bir diyet programı hiçbir işe yaramaz.